15 Nisan 2007 Pazar

Gençlik ve Dil

Ülkemizin gelişebilmesi ve birinci dünya devletlerine karşı dik duracak konuma gelmesi için toplumumuzda ne yaptığının farkında olan ülkesini ve milletini seven sayan gençlerin olması gerekir.Sokağa çıktığımızda hep görürüz arkadaşlarımızın giydiği elbiseler üzerindeki ingilizce fransızca gibi yabancı dillerde yazılmış yazıları.Ancak toplumdaki bozulmalar dilden başlar.Tarihe baktığımızda devletlerin dili ve edebiyatı gelimiş ya da gelişmekte ise o ülkenin kendisinin de güçlü olduğunu görürürz.Şuanda ülkemizde tamamiyle bir yabancı dil hayranlığı var.Vatandaşalarımız yabancı dillerde yazılan giysileri tercih etmekte.Bu da birinci dünya devletlerinin ülkeleri içten çökertmek için kullandığı bir yöntemdir.Sormuşlar Konfiçyus'a :" Seni bir devletin başına getirseler ilk önce ne yapmak istersin? - Önce o milletin dilini düzeltirim." demiş.Biz gençler olarak böyle oyunlara gelmemeliyiz.Çünkü bu ülke yarın bize kalacak.Bizde sorumsuzluğumuz sebebiyle ülkemizi kaybedersek,yarın evlatlarımız torunlarımıza vercek cevap bulamayız.Ben sokağa çıkınca nedense hiç Türkçe yazılı elbise giyinen birilerini göremiyorum ya da çok az görüyoum.Son dönemlerde dil ile ilgili ne kıpırdanmalar olsa da sessiz kalmakta sonuca gidememektedir.Kanımca Türk Dil Kurumu'na da bazı güçlerce engeller konuluyor.Gençlik olarak dilimize sahip çıkarsak,yabancı dillerde kelimeler yerine özümüz ve kimliğimiz olan Türkçe ile iş yerimize isim koyarsak milli şuurumuzun biraz daha yerleşeceğine inanıyorum

Hiç yorum yok: