18 Ocak 2017 Çarşamba

Üniversiteliydik...

    Çok istediğimiz bir hedefe ulaşmak için elimizden gelen bütün gayreti gösteririz. Sonuç nedir peki? Başaramayan için hüsran başaran için de o kalbindeki heyecanın kaybolmasıdır. Üniversiteye başlayınca en az iki burs bulabileceğini ve özgürce istediğini giyip istediğini yiyeceğini istediği gibi gezebileceğini zanneder masum liseli. Bir de mahalle baskısıyla her üniversite öğrencisinin kız kardaşı ya da erkek arkadaşının mutlaka olduğunu zanneder ve heyecanlanır.
    Velhasılıkelam bizim masum liseli artık büyük heyecanla üniversitesine başlar ama kendi ilinde ama başka bir memlekette. Yeni arkadaşlıklar, yeni ortamlar, yeni heyecanlar vs. vs. Üniversitenin birinci sınıfında herkesin işi hazırdır ve her öğrenci mezun olunca devletin kendini beklediğini özel sektörün ise tam da onun gibi birisini aradığını düşünür. Taa ki üçüncü sınıfın ikinci dönemi gelinceye kadar hala uyanmamıştır klasik öğrenci tipi. O zaman gelinceye kadar da insani ilişkilerini geliştirmeye çalışır. Bazen aldanır bazen aldatır. Bazen arkadaşlarını korur bazen de arkadaşları onu korur. Bazen sever söyleyemez bazen de kendini seveni sevemez. Bazen harçlıksız kalır kuru ekmek arar bazen de bir iftar çadırında kendini bulur.
    Bahsettiğimiz üçüncü sınıf ikinci yarısı gelince de artık bütün okul sevgisi kendini iş korkusuna dönüştürür. Telaşla kpss lere çalışılır, kurs lara gidilir. Okulun son yılı da bitince atanan ya da özel sektör de olsa bir işi olanlar arkadaşları arasında en şanslı kişiler olarak görülür. Okulunu uzatanlara lafımız bile yok. Neden ? Çünkü onlarla muhabbet bile kesilmiştir artık. Bir yıl kpss hazırlık yapıp kazananlar ya da güzel bir işi olanlar da küme içinde kalır. İki yıl geçirdikten sonra atananlarla da öyle böyle irtibatta olunabilir. Mezun olduktan iki yıl sonra da iş bulamayanlar da küme içinde kalamaz yalnızlığa terkedilir. Üniversiteliyken arkadaşları arasındaki dargınlıklar küskünlükler çok büyük bir işmiş gibi geldiğini hatırlayan masum üniversiteli mezun olsam bir işim olsa da kurtulsam dediğini hatırladı ve ben işsizliğin acısını hiç çekmemişim keşke üniversiteli kalsaydım hep diye düşündü. Ancak iş işten geçmişti artık.
    Çok önemli muhabbetler, kırgınlıklar,davalar gördüğünü zanneden üniversiteli ancak, 6-7 yıl sonra geriye dönüp bakınca aslında durumun bu kadar da basit olduğunu görür. Üniversite yıllarında şuurlu olanların ise gönlü de kafası da gayet rahattır.